KIBRIS'IM

KIBRIS HAKKINDA HERŞEY BURADA

Kıbrıs;
M.S.395-1191 yılları arasında Bizanslılara,
1191 – 1489 yılları arasında Luzinyanlılara,
1489-1570 yılları arasında Venediklilere,
1570-1878 yılları arasında Osmanlılara ev sahipliği yapar.Daha sonra Osmanlılar Kıbrıs'ı 1878'de İngilizlere kiralar ve 1960'a kadar İngiliz sömürgesi devam eder.Fakat yerli halk (Rumlar ve Türkler) bu yönetim biçimine 1960'ta karşı çıkıp beraber ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' adında bir devlet kurarlar.Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan sadece 3 yıl sonra, Rumlar Türk toplumuna saldırmaya başladılar. 1963-1974 yılları arasındaki bu karanlık dönem Kıbrıs Cumhuriyeti'nin sonunu getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti,Türklere karşı yapılan imhayı önlemek için, 20 Temmuz 1974 tarihinde müdahalede bulunmak zorunda kaldı ve Kıbrıs Türk'ünü özgürlüğüne kavuşturdu.Bu harekattan sonra Türkler kuzeyde, Rumlar ise Güneyde yaşamaya başladılar.13 Şubat 1975'te ''Kıbrıs Türk Federe Devleti'' kuruldu.
Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanlığına da Rauf Raif Denktaş getirilmiştir. Türk Federe Devleti Meclisi karar alarak, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni” 15 Kasım 1983 tarihinde ilan etmiştir.
KISACA TARİH imageKISACA TARİH image










Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni temsil eden, beyaz fon üzerine üstte ve altta olmak üzere iki, kırmızı, boydan boya şerit ile, ortada kırmızı renkli ay yıldızdan oluşan bayraktır. Bugünkü hali 7 Mart 1984 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi tarafından onaylanmıştır.
K.K.T.C BAYRAĞI imageK.K.T.C BAYRAĞI image



Kıbrıs denilince akla gelen ilk lezzetlerden biri şüphesiz ki hellimdir. Koyun ve keçi sütü ile yapılan hellim, çeşitli yemeklerin, salataların, tatlıların içerisinde kullanıldığı gibi kahvaltıların da vazgeçilmezidir. Her gün yeseniz de bıkmayacağınız lezzetlerden birisi kendisi.
HELLİM  image





Koyun ya da keçi eti ile yapılır ve köfte şekli verilerek ızgarada kızartılır. Kıbrıs’ın en ünlü kebabıdır. Şeftali Kebabının hikayesi aslında basit bir kelime oyununa dayanıyor. Orijinal ismi Şef Ali Kebabı olan yemek, zamanla söylene söylene Şeftali Kebabı şeklini almıştır.
ŞEFTALİ KEBABI image





Molehiya yemeği, ismini özel olarak yetiştirilen molehiya bitkisinden alır. Genellikle etle beraber pişirilir. Kıbrıslıların evinden eksik olmayan bir tat diyebiliriz. En çok tükettikleri ve en sevdikleri yemeklerden biri olabilir. Etli sebze yemeklerini seviyorsanız mutlaka denemeniz gereken bir lezzet.
 

MOLOHİYA YEMEĞİ image

Bir paket fırın makarnasını haşlayın. Makarna haşlanırken bir tavaya biraz sıvı yağ koyup önce ince kıyılmış soğanı biraz pembeleşinceye kadar kavurun. Üzerine kıymayı ilave edin. Biraz pişince maydanoza karabiber ve tuz ekleyin. Kavrulan kıymayı bekletin. Haşlanan makarnanızı fırın tepsisine alın. Suyunu süzerek önce yarısını tepsiye yayın. Orta kısıma kıyma harcını yaydıktan sonra geriye kalan makarnayı onun üzerine yayın. Beşamel sosu yapmaya başlayın. Çukur bir tavaya biraz sıvı yağ koyun. Unu ilave edip pembeleşinceye kadar kavurun. Ardından sütü ilave edin. Un ve sütü sürekli karıştırarak pişirin. Hellimi ilave edip muhallebi kıvamına gelinceye kadar sürekli karıştırın. Pişince ocaktan alıp çırpılmış 3 yumurtayı yavaş yavaş ilave edip sürekli karıştırın. Pişen sosu makarnanın üzerine yayarak dökün. Altı ve üstü kızarana dek fırında pişirin.
Afiyet Olsun.











FIRIN MAKARNASI imageFIRIN MAKARNASI image





Kolakas, gölevez de denilen, Kıbrıs’ta çok sevilen, patatese çok benzeyen bir bitkidir. Bir adedi 4-5 kiloyu bulabilir. Kolakas yemeği de tavuklusu ve etlisi olan bir ev yemeğidir. Çok hafif bir yemek olan kolakas, çok farklı bir lezzete sahiptir.
KOLAKAS YEMEĞİ image
Malzemeler:
20 Adet Kabak Çiçeği
1 Bardak Pirinç
1 Çay Bardağı Zeytin Yağı
1 Çorba Kaşığı Nane
Yarım Çay Kaşığı Tuz
1 Tane Orta Büyüklükte Kuru Soğan
2 Tane Orta Büyüklükte Domates

Hazırlanışı:
Kabak çiçeklerinin etrafındaki yeşil kabukları temizleyin ve soğuk suda yıkayın. Pirinci yıkayın. Soğanların ve domateslerin kabuklarını soyun. Soğanları küçük küçük doğrayın ve domatesleri rendeleyin. Tüm malzemeyi derince bir kabın içine dökün ve iyice karıştırarak dolma harcını hazırlayın. Çiçeklerin içine malzemeden küçük bir çay kaşığı ile doldurun. Çiçeklerin ağzını büzerek kapatın ve bir tencereye tek tek sıralayın. Çiçeklerin tümü doldurulunca, dolmaların üstünü örtecek kadar su dökün ve üstünü porselen bir tabakla kapatın. Dolmaları çok kısık bir ateşte bir saat pişirin. Dolmaların üstündeki porselen tabağı alın ve tencereyi bir havlu ile örterek on dakika dinlendirin. Sıcak veya soğuk yiyebilirsiniz.


Çiçek Dolması imageÇiçek Dolması image
Enginarları alabilecek büyüklükte derin bir kaba 3-4 litre soğuk su alın ve yarım limon suyu ekleyerek hazırda bekletin.
Enginarların en dışındaki sert yapraklardan bir sıra kopartıp atın, saplarını dibinden kesin (sapları dolmayla birlikte pişireceğiz).
Yaprakların tepesini keskin bir bıçakla kesip düzelterek içlerini açın. İç bölümündeki tüyleri kaşıkla kazıyın ve kararmamaları için yarım limon ile içlerini ovalayın. Limon suyu eklediğiniz soğuk su dolu kaba alın.Sapların dışındaki sert bölümü bıçakla soyun ve enginarların bulunduğu suya alın.İç malzeme için pirinci bol suda yıkayıp süzün ve geniş bir kaba alın.Yıkayıp incecik doğradığınız taze soğan ve dereotunu pirince ilave edin, karabiber, pulbiber, tuz ve zeytinyağının yarısını da ilave edip karıştırın.Enginarları sudan alıp pirinçli harcı her birine eşit oranda pay edin. Tencereye tek sıra halinde olacak şekilde yerleştirin.Sıcak suyu enginarların yarısına gelecek kadar kenarından akıtın. Tencerenin kapağı kapalı olarak kısık ateşte 50-55 dakika kadar pişirin. Tamamen soğuduktan sonra servis tabağına alın.


ENGİNAR DOLMASI imageENGİNAR DOLMASI image





Koyunun kalın bağırsağını ters yüz (iç-dış) yapın. Tuz, limon ve sirke ile iyice yıkayın. Kuzu kıymasını derin bir kaba koyarak, üzerine, soğanları, domatesleri, maydanozu, ağız tadına göre tuzu ve karabiberi ilave edin. Pirinci de ilave ettikten sonra tüm malzemeleri yoğurun. Karışımın üzerine bir bardak su ilave edin (bağırsak doldururken yırtılmamasına yardımcı olacak). Hazırladığınız bu karışımı iyice yıkadığınız bağırsağın içine doldurun. Bağırsağın açılmaması için dikiş ipliği ile yer yer bağlayın ve sosis büyüklüğünde parçalara ayırın. Hazırladığınız bumbarları, bir şiş yardımıyla, en az iki yerden delin. Tencereye alın ve su ile örtün. 30 dakika haşlayın. Sudan alın ve süzün. Son olarak da kızgın yağda kızartın. İsteğe göre haşlama yaptığınız suyu kullanarak bulgur pilavı yapabilir ve pilavı bumbar ile sıcak servis yapabilirsiniz.
BUMBAR imageBUMBAR image




Tadı bakımından olmasa da yapılışı ve şekli bakımından mantıyı andırıyor. Mantıdan farklı olarak içine patates koyularak yapılıyor. Eğer Kıbrıs’a geldiğinizde Pirohu denemek isterseniz, hemen hemen her yerde Pirohu yapan bir restorana rastlayabilirsiniz.
PİROHU image
Patatesleri yıkayıp,soyun.
Rendenin ince tarafıyla hızlıca rendeleyin ve iyice suyunu sıkın ( Patatesleri mutlaka rendenin ince tarafıyla rendeleyin. Bu bir püf noktası. Köftenin pişmesi açısından önemli).
Kıymanın içine patatesleri hemen ekleyip, karıştırın ki; kararmasınlar.
Soğanı rendeleyip, maydanozu kıyın.
Tüm malzemeleri kıymaya ekleyip, iyice yoğurun.
Köfte şekli verip, kızgın yağda kızartın (Köftelerin her iki tarafınıda çatalla delin. Pişmesi ve içini çekmesi daha kolay oluyor).
Kağıt havlu serdiğiniz tabağa köfteleri alıp, biraz dinlendirin.
Soğumadan servis tabağına alıp, afiyetle yeyin.
Yanına mutlaka patates kızartması, salata yada eklemeyi unutmayın. 
PATATES KÖFTESİ image




Bol tuzlu ve bol kekikli keçi etinin, yaz aylarında çam yaprakları arasında kurutulmasıyla elde edilen bir Kıbrıs mezesidir Samarella. Çam yaprakları ete bir aroma katarken, hem de kurutulma esnasında eti sineklerden korur. Tuz da etin daha güzel pişmesini sağlar. Yapım aşaması oldukça zahmetli olan bu lezzet genelde konyakla birlikte tüketilir.
SAMARELLA image





Kıbrıs’a özgü tavuklu makarnadır. Magarina makarna, bulli tavuk anlamına gelir. Hemen hemen her restoranda bulabilirsiniz. Kulağa çok özel bir yemekmiş gibi gelemese de Kıbrıs’ta tavuklu makarna bir başka doğrusu.
MAGARİNA BULLİ image





Bikla, Kıbrıs’a özel bir sostur. İçinde turşu, yumurta ve çeşitli baharatlar vardır. En çok sandviçte, üstüne dökülerek ve kebabın yanında tüketilir.
 

BİKLA image



Kıbrıs’ta özellikle kahvaltılarda tüketilen bir hamur işidir. İçine nor peyniri ya da hellim, yumurta, kuru üzüm, nane ve damla sakızı konur. Nor peyniri de ne diye soracak olursanız, Kıbrıs’ta lor peynirinin adı nor peyniridir  Hem tatlı hem de ekşi bir tadı olmasıyla birçok kesim tarafından beğenilir.
PİLAVUNA image



Gullurikya, Kıbrıs mutfağına özgü, yapılışı oldukça pratik olan bir tatlı türüdür. Un, su ve az miktarda da tuzla yapılır. Olmazsa olmazı içinde bulunan keçiboynuzu pekmezidir.
GULLİRİKYA image


Ceviz macunu adada oldukça eski zamanlardan bu yana, misafir ikramlığı olarak hazırlanırmış. Yani eve gelen misafire önce bu macundan ikram edilirmiş. Yapımı ise son derece ilginç çünkü yapımında sönmemiş kireç kullanılıyor. Tarife çok takılmadan tadına bakmanız gereken eşsiz bir lezzet olduğunu belirtelim.
CEVİZ MACUNU image






Turunçlar iyice yıkanır. Rendenin ince tarafından kabukları rendelenir. Sonra portakal soyar gibi 4 parçaya ayrılan kabuklar rulo olarak hazırlanır ve iğne yardımıyla ipe dizilir. Dizilmiş turunçlar su dolu kapta iki gün acı suyu gitmesi için bekletilir. her gün 2 kez turunçların suyu değiştirilir. İkinci günün sonunda turunçlar ipe dizili halde haşlanır. Haşlama işlemi şu şekilde yapılır; tencereye doldurulan su kaynayınca içine turunçlar atılır. 10 dk haşlanır. Ve sonra soğuk suya alınarak turunçlar yıkanır. Haşlama işlemi de 2 kez yapılır. Sonra turunçlar ipten çıkarılır. Derince bir tencereye alınır. Üzerine şeker eklenip kapağı kapatılarak bir gece dinlendirilir. Ertesi gün üzerine su ve limon suyu eklenen turunçlar kısık ateşte 10 dk pişirilir. Sonra bekletilir. Ertesi gün kaynatma işlemi yeniden yapılır. Soğuyunca kavanozlara doldurulan turunç macunları buzdolabında muhafaza edilir.
TURUNÇ MACUNU imageTURUNÇ MACUNU image


Derin bir kaba un, çok az sıvı yağ, su ve bir tutam tuz koyarak hamuru yoğrulur. Yoğrulan hamur, kolay açılması için biraz dinlendirilir. biraz dinlendirilir.
Hamur dinlenirken, nor böreğinin harcı hazırlanır. Nor bir çatal yardımıyla ezilir. İçerisine, bir çorba kaşığı çiçek suyu, şeker ve bir iki tutam bahar ilave edilerek karıştırılır.
Dinlendirilen hamurdan portokal büyüklüğünde parçalar kopartılıp, oklavı yardımıyla, yufka büyüklüğünde  açılır. Açılan hamurun yarı bölümüne, bir çorba kaşığı kadar harç konur ve kapatılır. Hamur kenardan kesilerek, kızgın yağda kızartılır. Kızartılan börekler, kağıt peçetede süzdürüldükten sonra, servis edilir.
Nor böreği ister sıcak isterseniz soğuk olarak afiyetle yiyebilirsiniz.
NOR BÖREĞİ image





Buğday, fasulye, nohut ve üzümü yıkayıp ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün buğdayı süzüp büyük bir çelik tencereye alın. 15 su bardağı su ekleyip kaynatın. Üzerinde biriken köpüğü bir kevgirle alıp tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika kaynatın. Fasulye ve nohutu süzüp ayrı kaplarda haşlayın.
Buğday taneleri iyice yumuşayıncaya kadar yaklaşık 4.5 saat kısık ateşte arasıra karıştırarak pişirin. Buğdayın suyu un çorbası kıvamına gelmek üzereyken nohut ve kuru fasulyeyi ekleyin. İyice kaynatın. Ardından sırasıyla fıstık, kuru üzüm, karanfil ve dörde bölünmüş kuru kayısıyı ilave edip karıştırın. Birkaç taşım kaynatın. Son olarak şekeri ekleyip 5-10 dakika kaynattıktan sonra incirleri katın ve bir taşım kaynatıp, ateşten alın.
Aşure piştikten sonra sıcakken kaselere boşaltın. Soğuyunca üzerini ceviz içi, Antep fıstığı, kuş üzümü, tarçın ve nar taneleri ile süsleyerek servis yapın. İsteğe bağlı olarak gülsuyu da serpebilirsiniz.
AŞURE imageAŞURE image





1572 yılında Kıbrıs'ın ilk Osmanlı Valisi olan Muzaffer Paşa tarafından inşa ettirilen han, Kıbrıs'ın en büyük hanlarından birisidir. Birbirine benzeyen 68 dikdörtgen şeklinde odadan oluşan, ortasında küçük bir cami bulunan Büyük Han, Anadolu'da bulunan Osmanlı devri çarşı içi iş merkezleri yapısındadır. Birleşik Krallık hâkimiyetinde ilk olarak hapishane, daha sonra ise fakirler için barınak olarak kullanılmıştır.
Günümüzde, ziyaretçilerin ilgisini çeken Kıbrıs’a özgü her türlü antika, elişi ve diğer sanat ürünlerini satan dükkanlara da ev sahipliği yapan Büyük Han, Turist enformasyon merkezi olarak da kullanılmaktadır.
Ufak çaplı gösterilerin ve kültürel aktivitelerin de yapıldığı handa, otantik bir Türk kahvesi ve yerel mutfağın seçkin ve taze örneklerini sunan bir restoran bulunmaktadır.
Adres: 85, Asmaaltı Sokak, Selimiye Mahallesi
BÜYÜKHAN (LEFKOŞA) imageBÜYÜKHAN (LEFKOŞA) image








Adadaki en önemli gotik eserlerden biri olan Selimiye Cami, Latin Başpiskoposu Eustorge de Montaigu tarafından 1208 yılında yapımına başlanmış olup, Orta Çağ Fransız mimarisinin çok güzel bir örneğidir.
Luzinyan krallarının taç giyme törenlerinin yapıldığı bu yapı, 1373 yılında Cenevizliler, 1426 yılında Memlükler tarafından yağmalanmış ve birkaç depremde zarar görmüştür. 1571'de Osmanlı Devleti’nin Kıbrıs'ı fethiyle birlikte, Kıbrıs'ın en büyük camisine dönüştürülmüş, 1954'te adı Kıbrıs’ın fethini gerçekleştiren Osmanlı padişahı 2. Sultan Selim’in ismi verilmiş ve Selimiye Camii olarak değiştirilmiştir.
Adres: 68, Selimiye Meydanı, Kuyumcular Sokak, Selimiye Mahallesi

SELİMİYE CAMİİ (LEFKOŞA) imageSELİMİYE CAMİİ (LEFKOŞA) image





Konak, Lefkoşa surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arabahmet Mahallesi’nde bulunmaktadır. Konak sahibine atfen, Kıbrıs’ta ilk Türk gazetesi olan ‘’Zaman’’ gazetesini çıkaran şahıs olan Derviş Paşa ismi ile anılmaktadır.İki katlı konağın alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından K.K.T.C’de gerçekleştirilen ilk büyük çaplı yenileme uygulaması olması açısından oldukça önemli olan Derviş Paşa Konağı, 21 Mart 1988 yılında iç düzenleme çalışmaları tamamlandıktan sonra Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

Adres: 46, Beliğ Paşa Sokak, Arabahmet Mahallesi
DERVİŞ PAŞA KONAĞI (LEFKOŞA) imageDERVİŞ PAŞA KONAĞI (LEFKOŞA) image



Kıbrıs’ın Osmanlı döneminde en önemli yapılarından biri olan Mevlevi Tekke, Lefkoşa’daki Girne Kapısının hemen ilerisinde yer almaktadır. Genellikle şimdiki tekkenin Emine Sultan adlı bir saraylının verdiği arazi üzerine XVII. Yy. Başlarında kurulduğu ve türbe binalarının kuzey-doğu dış duvarının yanındaki yazıtsız mezarın Emine Sultan’a ait olduğu öne sürülmektedir.
Tekke, yapıldığı ilk dönemde, semahane, türbe, derviş odaları, mutfak, misafir odaları gibi bölümleri içermekteydi. 1873 yılı itibariyle tekkede, mesnevi han, şeyh ve dervişlerden oluşan 36 kişi görev yapmaktaydı.
1954 yılından sonra işlevini yitiren tekke şu an müze olarak kullanılmakta, Mevlevi giyisileri, müzik aletleri ve etnografik malzemeler sergilenmektir.

Adres: 186, Girne Caddesi, İbrahimpaşa Mahallesi

MEVLEVİ TEKKE MÜZESİ (LEFKOŞA) imageMEVLEVİ TEKKE MÜZESİ (LEFKOŞA) image






KKTC’de faaliyette olan tek orjinal Türk Hamam olan Büyük Hamam’ın, yapım tarihi ve mimarı bilinmemekle birlikte Osmanlılar tarafından 1571-1590 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir.
Kesme taştan yapılmış bir klasik Osmanlı Dönemi yapısı olan hamam Latin kilisesi kalıntıları üzerine yapılmış olup, giriş kapısı ve soyunmalık kısmı ile büyük oranda tarihi kiliseden izler taşımaktadır. Bu hamam, fonksiyonunu Osmanlı döneminden, günümüze kadar devam ettiren birkaç eski eserden biridir.
Yapının bir özelliği de bina zemininin yoldan 2 - 3 metre kadar aşağıda kalmış olmasıdır.

Adres: 19, M. İrfan Bey Sokak, İplik Pazarı Mahallesi
BÜYÜK HAMAM (LEFKOŞA) imageBÜYÜK HAMAM (LEFKOŞA) image







Venedikliler tarafından 1550’de dikilen, 6 m yüksekliğinde, alt tarafında 6 İtalyan ailesinin armaları bulunan ve tek kurşuni renkte bir granit olan sütunun Salamis’teki bir mabetten getirildiği sanılmaktadır.
Osmanlılar döneminde Sarayönü Camisinin avlusuna kaldırılan sütun, 1915 yılında, İngilizler döneminde, şimdiki yerine yerleştirilmiştir. Eskiden üzerinde St. Mark aslanı bulunan sütuna sonradan bakır küre ilave edilmiştir.
Adres: Atatürk Meydanı, İplik Pazarı Mahallesi
VENEDİK SÜTUNU (LEFKOŞA) imageVENEDİK SÜTUNU (LEFKOŞA) image







Venedikliler, Lefkoşa şehrini savunabilmek için, kentin çevresindeki eski Lüzinyan surlarının yerine 1567 yılında yeni surlar yapmaya başladılar.
Daire şeklinde 3 mil çevresi olan bu surların üzerinde, her biri birer kale sayılabilecek 11 burç ve toplam 3 kapı bulunmaktadır. 3 kapıdan biri de Lefkoşa'nın kuzeyinde bulunan Girne Kapısı’dır.
Girne Kapısı kentin en önemli giriş çıkış noktalarından biriydi. 1821 yılında Osmanlılar tarafından tadilattan geçirilmiştir. 1931 yılında her iki yanındaki surlar yıkılarak motorlu araçlar için yol açılmıştır.
Girne Kapısı şuan Lefkoşa Turizm Enformasyon Ofisi'ne ev sahipliği yapmaktadır.
GİRNE KAPISI (LEFKOŞA) imageGİRNE KAPISI (LEFKOŞA) image
Lefkoşa'da iyi korunmuş Klasik Osmanlı eserlerinden biri olan cami, Kıbrıs’ın fethine katılan, Kıbrıs Beylerbeyi olan ve ilk vakıf kurucuları arasında yer alan Arabahmet Paşa’nın adına 1845 yılında aynı adı taşıyan mahallede inşa edilmiştir.
İlk yapıldığı dönemde tabanı ortaçağa ait 25 mezar taşı ile döşenmiş durumda olan cami, daha sonra yapılan tamirler sırasında bu taşlar sökülerek Lefkoşa Taş Eserler Müzesine nakledilmiştir. Caminin bahçesinde bir şadırvan ve İshak Paşa ve Kamil Paşa gibi Türklere ait mezarlar bulunmaktadır.

Adres: 105, Şht. Salahi Şevket Sok. Arabahmet Mahallesi
ARABAHMET CAMİİ (LEFKOŞA) image







Bandabulya, bir diğer adıyla Belediye Çarşısı, Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'da kurulan ilk kapalı sebze çarşısıdır. Bir pazar alanı olarak Bandabulya'nın tarihi Luzinyanlar dönemine kadar gitmektedir. Bandabulya'da ticaret için dükkanlar ve tezgahlar bulunurdu. Ayrıca, konaklama için odalar da bulunurdu.Bu odalarda, dükkan ve tezgah sahipleri konaklardı. İlk inşa edildiğinde üstü tamamen açık olan çarşı 1932'de Arasta'nın ucuna bugün olduğu şekli ile kurulmuştur. Günümüzde Kıbrıs'a özgü yiyecek, içecek, baharat, sebze ve meyvelerin satıldığı tarihi bir mekandır
BANDABULYA (LEFKOŞA) imageBANDABULYA (LEFKOŞA) image




Eski adı “Buğday Pazarı” olan şimdiki Asmaaltı Meydanı’nın kuzeyinde yer alan kesme taştan yapılmış, yamuk planlı küçük bir handır. Lefkoşa’nın Büyük Han’dan sonra gelen en büyük ve en eski hanıdır. Yapım tarihi kesin olarak bilinmiyor olmasına karşın, M.S XV-XVI. Yüzyılda Ortaçağ’a ait eski yapı kalıntılarından da yararlanılarak ayni dönemlere ait kalıntılar üzerine kurulduğu belirlemesinde bulunulmuştur. Nitekim hanın girişinden hemen sonra görülen kemerli giriş kapısı ile hanın kuzeybatı köşesindeki odada sergilenen temel kalıntıları Venedik veya Luzinyan dönemine aittir.

Adres: 56, Asmaaltı Sokak, Selimiye Mahallesi
KUMARCILAR HANI (LEFKOŞA) imageKUMARCILAR HANI (LEFKOŞA) image

Selimiye Camisinin Güneydoğusunda Kütüphane Sokakta bulunan ve köşk odasının sokağa doğru çıkıntısının desteklenmesi amacıyla yapılan geniş saçaklarından dolayı bu adla anılan bu yapının alt katında Luzinyan döneminin, üst kısmında da Osmanlı döneminin mimari özelliği görülür.

Adres: 8, Selimiye Mahallesi Kütüphane Sokak
SAÇAKLI EV (LEFKOŞA) image



13. yüzyılda Gotik tarzda inşa edilmiş olan bu yapı "Kutsal Bakire Meryem"e adanmış olup, Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethinden sonra Ermeni kilisesine dönüştürülmüştür.

Adres: 18 Şht. Salahi Şevket Sokak Karamanzade Mahallesi
ERMENİ KİLİSESİ (LEFKOŞA) image








Salamis antik kenti, Mağusa’nın 6 km kuzeyinde, Kanlıdere (Pedios) nehrinin kıyısında yer almaktadır. Bronz Çağı sonlarında kurulan Salamis kentinin kuruluş efsanesine göre kurucusu Teukros’tur. Atina yakınlarındaki Salamis adasının kralı Telamon’un oğlu olan Teukros Troia savaşı sırasında kardeşi Aiax’ın intiharını engelleyemediği için babası tarafından memleketinden kovulur ve buraya gelerek kenti kurar.
SALAMİS HARABELERİ (MAĞUSA) imageSALAMİS HARABELERİ (MAĞUSA) image









Lala Mustafa Paşa Camii. Orijinal ismi Aziz Nikolas Katedrali olan eski bir Katolik mabedidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin en büyük iki camisinden biridir. 1328'de katedral olarak açılmış ve 1571'de Osmanlı Devleti tarafından bölgenin ihtiyacını karşılamak için camiye çevirilmiştir.

Adres: Mahmut Celaleddin Sk, Gazimağusa 99450

Mimari tarz: Gotik mimari

Temel atma tarihi: 1298


LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ (MAĞUSA) imageLALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ (MAĞUSA) image






14.yüzyılda Gazi Mağusa Limanı’nı korumak amacıyla Lüzinyanlar tarafından yapıltırılmıştır. Daha sonra Venedikli Nicola Foscari tarafından restore edilmiş ve güçlendirilmiştir. Kalenin girişinin üstünde Aziz Mark(St. Mark)’ın Aslanı, Nicola Foscari ve 1492 tarihini gösteren kabartmalar vardır. Kale ismini Shakespeare’in ünlü eseri Othello’dan almış ama aynı zamanda bu esere de ilham olmuş ve dünya çapında ün kazanmıştır.
OTHELLO KALESİ (MAĞUSA) imageOTHELLO KALESİ (MAĞUSA) image







Kıbrıs Adası’nda Hıristiyanlığın yayılmasını sağlayan azizlerden biri olan Kıbrıslı St. Barnabas adına yapılan bu manastır, bugün içerisinde yer alan muhteşem ikonlarla müze olarak hizmet vermektedir. Manastırın burada yapılmasının sebebi, Aziz Barnabas’ın mezarının burada olmasıdır. Kendi hemşireleri tarafından öldürülen papazın mezarı bir piskoposun onu rüyasında görmesi ile gün yüzüne çıkar. Ardından Bizans İmparatoru Zenon mezarın bulunduğu yere kilise yapılması emrini verir. Böylece kilise 432 yılında mezarın bulunduğu bölgeye yapılır.
ST.BARNABAS MANASTIRI (MAĞUSA) imageST.BARNABAS MANASTIRI (MAĞUSA) image



Burası aslında 1358 yılında zengin bir tüccar tarafından St. Peter ve St. Paul’un anısına yaptırılan ikiz kiisedir. Osmanlıların Gazi Mağusa’yı almasından sonra 1571 yılında Camiye dönüştürülmüştür. Caminin avlusunda 1730 yılında Fransa büyükelçiliği yapmış ve 1730’da Gazi Mağusa’da vefat etmiş ünlü Osmanlı diplomatı Çelebi Mehmet Efendi’nin mezarı bulunmaktadır.
SİNAN PAŞA CAMİİ (MAĞUSA) image








Venedik Sarayı’nın bahçesinde yer alan eski bir zindan olan müze, 1873’de ünlü Türk şair, gazeteci, oyun yazarı, bürokrat ve Genç Osmanlıların lideri Namık Kemal burada hapsedildiği için onun adıyla anılmıştır. Zindanın tek kapısı sarayın bahçesine açılır ve bugün müzede Namık Kemal’in oradaki günlerini betimleyen bir düzenleme ve eşyalar sergilenmektedir.
NAMIK KEMAL ZİNDANI (MAĞUSA) imageNAMIK KEMAL ZİNDANI (MAĞUSA) image






Girne Kalesi, 7.yy’da, Arap-İslam akınlarına karşı kentin korunması için Bizanslılar tarafından yapılmıştır. Tarihte savunma amaçlı kullanılan Girne Kalesi günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Müzenin içinde St.George Klisesi, Kırnı Mezar Canlandırmaları, Venedik Kulesi, Luzinyan Kulesi ve Batık Gemi Müzesi bulunmaktadır. Akdeniz ılıman rüzgarları arasında gününüze Girne Kalesi’ni gezerek başlayabilirsiniz.
GİRNE KALESİ (GİRNE) imageGİRNE KALESİ (GİRNE) image







St. Hilarion Kalesi, Beş Parmak dağı üzerinde kurulan üç kaleden bir tanesidir.Lüzinyanlılar’dan kalma Kıbrıs’ın 3 kalesinden en güzeli. Bütün Girne’yi görebileceğiniz manzarası ile mutlaka görmeniz gereken St. Hilerion Kalesi aynı zamanda Umberto Eco ve Walt Disney ilham kaynağı olmuş ve kitaplarında ve çizgi filmlerinde kullanmıştır.
ST.HİLARİON KALESİ (GİRNE) imageST.HİLARİON KALESİ (GİRNE) image


Bellapais Manastırı 1158-1205 yılları arasında inşa edildiği düşünülmektedir. Kuzey sahilini gözler önüne seren görüşü ve dağ manzarısıyla gotik mimari tarzın izlerini taşıyan kesinlikle görülmesi gereken eserler arasındadır. Manastır içerisinde konser salonu olarak kullanılan bir salon mevcuttur. Bu salon savaş yıllarında kurşuna tutulmuştur ve hala salon duvarlarında kurşun izleri yer almaktadır. Beşparmağın yamaçları üzerine kurulu olan manastırın adının anlamı Barış Manastırı’dır. Bellapais’in içinde dönem dönem klasik müzik konserleri oluyor. Denk gelirseniz kaçırmamanızı öneririz.
,







Girne Kalesi ’nin içerisinde yer alan dikkat çekici mekanlardan biri olan Batık Gemi Müzesini tanıtacağız. Müzenin içerisinde Girne yakınlarında bulunan bir ticaret gemisi sergiye sunulmuştur. Pensilvanya Üniversitesi araştırmacıları tarafından gün yüzüne çıkarılan gemi, Girne yakınlarında bir balıkçı tarafından bulunmuştur.
BATIK GEMİ MÜZESİ (GİRNE) imageBATIK GEMİ MÜZESİ (GİRNE) image



Çatalköy’den bir kilometre kadar sahile doğru ilerlediğimiz zaman sahilde yüksekçe bir yerde beyaz bir bina görürüz. Hz. Ömer Türbesi yada Tekkesi olarak bilinen bu binada adları bilinmeyen yedi İslam mücahidinin türbesi bulunmaktadır.
Bazı arşiv kaynaklarına göre, M.S. VII. yüzyılda İslam akınları sırasında Muaviye Ordusu’nda bir deniz birliğinin komutanı olan Hz. Ömer, askerleri ile adanın kuzey sahiline hücum etmişti. Askerin karaya ayak bastığı yerde yapılan savaşta Komutan Ömer, altı arkadaşı ile birlikte yerli Bizans askerleri tarafından şehit edilmiş ve naaşları tabutlara konularak buradaki bir mağaraya gömülmüştür.Ada’nın 1571 yılında Türkler tarafından fethinden sonra, bu mezarlar bulunarak, kalıntıları mağaradan çıkartılmış ve şimdi bulundukları yere gömülmüş olup, üzerlerine türbe ve mescid yapılmıştır.
HZ. ÖMER TEKKESİ (GİRNE)  imageHZ. ÖMER TEKKESİ (GİRNE)  image



Kıbrıs ’ta yer alan üç kaleden biri olan Bufavento Kalesi, Girne dağının eteklerinde yer almaktadır. İnşaa tarihi tam olarak bilinmeyen kaleye ulaşım oldukça zordur. Kale 1911 yılında Richard tarafından olası Arap akınlarına karşı savunma amaçlı kurulmuştur. Bulutlu zamanlarda bulutlara dokunacak gibi olmanın verdiği hazzı başka bir yerde bulamayacaksınız.
BUFFAVENTO KALESİ (GİRNE) image








Müze Binası 1974 Barış Harekatından önce Metropolit olarak kullanılmaktaydı. 1974 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesine tahsis edilen binada gerekli tadilat ve düzenleme yapılarak 1979 yılında Müze olarak ziyarete açılmıştır . Çift katlı olup Arkeoloji ve Doğa olmak üzere iki bölümden ibarettir.
ARKEOLOJİ VE DOĞA MÜZESİ (GÜZELYURT)  imageARKEOLOJİ VE DOĞA MÜZESİ (GÜZELYURT)  image








Aziz Mamas, Güzelyurt’a yakın bir mağarada yaşadığı inanılan bir keşiştir. Kıbrıs’ın tanınmış azizlerinden Aziz Mamas için Bizans döneminde yapılan kiliseden bugüne pek iz kalmamıştır. Aziz Mamas hakkında yanı zamanda 1725 yılında tamamı ile yeniden inşa edilen kilise ve manastırın bazı bölümlerinde, bu eski izleri görmek mümkündür.
ST.MAMAS KİLİSESİ (GÜZELYURT) imageST.MAMAS KİLİSESİ (GÜZELYURT) image





Deniz seviyesinin 270 m yükseğine inşa edilen ve 137 odadan oluşan Vuni Sarayı, Marion kentinin Pers sempatizanı olan kralı Doxandros of Marion tarafından, civardaki Yunan taraftarı yerleşim birimlerinin (Soli Kenti) kontrolü için 5.yy'da yaptırılmıştır.
M.Ö. 380 yılında Soli halkı tarafından yakılan Vouni Sarayı  bir daha yenilenememiştir. Yapılan kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış ve sarayın ortadan kalktığı yangında siyahlaşmış testi içinde "Vouni Hazinesi" olarak adlandırılan eşyalar bulunmuştur. Bunlar arasında altın ve gümüş bilezikler, işlemeli gümüş kupalar, Marion, Kition, Lapithos ve Paphos kentlerinin damgalarını taşıyan yüzlerce madeni para bulunmaktadır.

VUNİ SARAYI (LEFKE) imageVUNİ SARAYI (LEFKE) image








Antik dönemde kurulmuş Dokuz Kıbrıs Krallığı’ndan birine ev sahipliği yapana Soli kenti, Kıbrıs Adası’nın kuzey batı sahilinde Gemikonağı’nın 1.5 Km kadar batısında Aşağı Bağlıköy sınırları içerisinde yer alan bir şehir olup ve Kıbrıs Tarihi içerisinde önemli bir yere sahiptir.
SOLİ HARABELERİ (LEFKE) imageSOLİ HARABELERİ (LEFKE) image


Lefke, suyunu verimli kullanmak amacıyla hem Venedik dönemine ait hem de Osmanlı dönemine ait su kemerleri bulunmaktadır.Denize kadar uzanan verimli tarlaları olan Lefke, Osmanlı dönemlerinde tahıl üretim merkezlerinden biriydi. Bu nedenle tahılın öğütülmesi için birçok değirmen ve bunları çalıştıracak su gerizleri inşa edilmiştir. Bunlardan ayrı olarak narenciye bahçelerinin sulanması amacıyla Trodos dağından gelen suyun hendeklerle tüm kasabaya dağıtımı sağlanmıştır.

LEFKE SU KEMERLERİ (LEFKE)  image




Osmanlı mimarisinin nadide örneklerini oluşturan Osmanlı Konakları, başkent Lefkoşa’dan sonra en fazla Lefke’de görülebilir.
Çok sayıda tarihi eve ve konağa sahip Lefke’de 41 tane konak yasa ile koruma altına alınmıştır.
18. , 19. Ve 20. Yüzyıla ait yapılar oldukça görkemli bir mimariye sahiptir.
Osmanlı mimarisi ile yapılan Konaklar ve bulundukları caddeler otantik dokunun yansıtıldığı etkilieyici manzaralar sunar

TARİHİ LEFKE VE  OSMANLI KONAKLARI (LEFKE) imageTARİHİ LEFKE VE  OSMANLI KONAKLARI (LEFKE) image



Girne Dağları üzerindeki üç kaleden en doğuda yer alanı olan Kantara Kalesi yaklaşık 700 metre yükseklikteki kurulmuştur. Kuzey kıyıyı, Mesarya ovasını ve Karpaz yarımadasına girişi kontrol edebilecek konumu nedeni ile stratejik bir kaledir. St. Hilarion ve Buffavento kaleleri gibi Arap akınlarının sonrasında Bizanslılar tarafından inşa edildiği tahmin edilmekle birlikte yazılı kaynaklarda ilk kez Aslan Yürekli Richard’ın Kıbrıs’ı ele geçirdiği 1191 yılında bahsi geçmektedir. Kalenin adı en çok Lüzinyan ve Venedik devirlerinde duyulmaktadır. Bu devirlerde bir çok savaşa sahne olmuştur. 
KANTARA KALESİ (İSKELE) imageKANTARA KALESİ (İSKELE) image


Karpaz Yarımadasının Apostolos Andreas ya da Zafer Burnu olarak bilinen en doğu ucunda yer alan bu manastır hem Rumlar hem de Türkler tarafından kutsal bir yer olarak oldukça değer görmektedir. Mucizeler Yaratıcısı, Rüzgarların Hakimi ve Yolcuların Koruyucusu vasıflarını taşıyan Apostolos Andreas’a (St. Andrew) adanmış olan manastırda yer alan kilise, görkemli mimarisinin yanı sıra göz alıcı avizeleri ve ikonları ile mekanın mistisizmini arttırmaktadır.
APOSTOLOS ANDREAS MANASTIRI (İSKELE) image






Lefkara işi Kıbrıs’ta yapılan yerel el sanatlarının en önemlilerinden biridir. Kıbrıs’ın Venedikliler tarafından fethi sonrasında ünlü İtalyan dantelleri de Venedikli kadınlar tarafından beraberlerinde adaya getirilmeye başlanmıştır. Kültürel etkileşimlerin kaçınılmazlığı sonuca Lefkara işlerinin ortaya çıkmasında bu nakış ve dantellerin etkisi de söz konusudur. İlk olarak, Lefkara köyünde ortaya çıktığı için adını bu köyden almıştır.
LEFKARA İŞİ imageLEFKARA İŞİ image










Sele, sini ve sesta 19.yy'dan günümüze kadar uzanan Serdarlı Köyü'nün vazgeçilmez el sanatlarıdır. Bu el sanatı özel olarak ekilen buğday kalemi ve cifcik adı verilen tül biçiminde dere kenarlarında yetişen ince telli bir bitkiden yapılmaktadır.


SELE-SİNİ-SESTA imageSELE-SİNİ-SESTA image





Kıbrıs’ta geçmiş dönemde en sık rastlanan el sanatı türlerinden biri de ipek böceği kozalarından işlenen ürünlerdir. İpek böcekleri bir çeşit kelebek tırtılı olup, dut yaprağı ile beslenirler. Kelebekler yumurtladıktan bir kaç gün sonra ölürler ve bu yumurtalar evlerde bezlere sarılarak korunur, dut ağaçlarının yapraklarının oluşumu sonrasında, saklanmış olan yumurtaların belli bir sıcaklıkta açılması sağlanır, yumurtadan çıkan kurtlar, dut yapraklarını yerler ve koza yapma dönemine girerler. Bu dönemde bir şey yemeden, üç kez deri değiştirirler, baba sonra kozalarını örecekleri raflara erleştirilirler ve yaklaşık kırk günlük bir dönemde kozalar oluşur.
KOZA İŞİ imageKOZA İŞİ image





Hesap işi daha çok Lapta ve Kazafana bölgesinde yaygın olan, halkın hem kendi kullanımı için, hem de özellikle 1930-1950’li yıllarda ekonomik yaşama katkıda bulunmak üzere yapılan bir el sanatı türüdür. 1930’lu yıllarda turistlere yönelik satışlar için bir vakıf da kurulmuş ve 1960’lı yıllara değin faaliyet göstermiştir. Hesap işi yapılırken malzeme olarak genellikle balkın tezgahtarda dokuduğu “İdare” denilen kumaş kullanılmaktadır. İdare kumaşı küllü suda ağartılır, yumuşatılır ve krem rengine dönüşür. Bundan sonra hesap işi için kullanılacak duruma gelir.
HESAP İŞİ imageHESAP İŞİ image







Bitkisel Örücülük, kendiliğinden yetişen veya kültürü yapılan bazı bitkilerin sapını, yapraklarını, ince dallarını yada olduğa gibi veya yararak ince şeritler haline getirdikten sonra, çeşitli şekillerde değerlendirme işidir. Hammaddesi çeşitli olup, en fazla kullanılan buğday sapı, kamış, mısır kapçığı ve sazdır. Elde edilmesi kolay ve ucuz olup, ürün turistik ve ekonomik açıdan önem taşımaktadır. Bitkisel örücülük dünyanın en eski el sanatlarından biridir. Kazılar sonucu elde edilen sepet parçalarından, sepet örücülüğü sanatının M.Ö 1400 yıllarından beri var olduğu anlaşılmıştır.
BİTKİSEL ÖRÜCÜLÜK imageBİTKİSEL ÖRÜCÜLÜK image
                                                                     Şarkı Sözleri                                            

                                                                     Al yemeni, mor yemeni, yemenisi sarı
                                                                     Al yemeni, mor yemeni, yemenisi sarı
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     El ele döner, buğdayı döver,
                                                                     Nazlıca güler köy kızları...
                                                                     Al yemeni, mor yemeni, yemenisi sarı
                                                                     Al yemeni, mor yemeni, yemenisi sarı
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Gözleri, kaşı, simsiyah saçı,
                                                                     döndür başı köy kızları...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...
                                                                     Ah ne de edalı Kıbrıs'ın kızları,
                                                                     Elleri kınalı yar yar aman...

                                                                     Şarkıyı dinlemek için yandaki linke tıklayın.LİNK


                                                                                    Şarkı sözleri

                                                                                     Portakal atışalım
                                                                                     Beraber kapışaım
                                                                                     Sen ordan gel ben burdan
                                                                                     Kıprısta buluşalım
                                                                                     Portakal dallarında
                                                                                     Kıbrısın bağlarında
                                                                                     Dilerim can vereyim
                                                                                     O yarin kollarında
                                                                                     Kıbrısın meyvasını
                                                                                     Güzellerin hasını
                                                                                     O kız benim olacak
                                                                                     Ben gördüm rüyasını
                                                                                     Lara lara lara la laaa
                                                                                     Portakal soyulur mu
                                                                                     Dadına doyulur mu
                                                                                     Bir kerecik sarmaynan
                                                                                     Kolların yorulur mu
                                                                                     Portakalın filizi
                                                                                     Evde yoktur birisi
                                                                                     Gel yarim sarılalım
                                                                                     Getirsinler polisi
                                                                                     Kıbrısın meyvasını
                                                                                     Güzellerin hasını
                                                                                     O kız benim olacak
                                                                                     Ben gördüm rüyasını
                                                                                     Lara lara lara la laaa

                                                                                     Şarkıyı dinlemek için yandaki linke tıklayın. Link
                                                                                               Şarkı Sözleri

                                                                                               Kıbrıs bir adamıdır
                                                                                               Cennetten parçamıdır
                                                                                               Kıbrısın güzel kızı
                                                                                               Yanakları kırmızı
                                                                                               Akdenizin yıldızı
                                                                                               Ah Kıbrısım Kıbrısım
                                                                                               Lefkoşa merkezidir
                                                                                               Kıbrısın şerefidir
                                                                                               Lefkoşa’nın gençleri
                                                                                               Fethedir gönülleri
                                                                                               Çeliktendir elleri
                                                                                               Ah Kıbrısım Kıbrısım
                                                                                               Kıbrısın her kazası
                                                                                               Sanki altın parçası
                                                                                               Mağusa hisarları
                                                                                               Yeşil Girne dağları
                                                                                               Bafin güzel bağları
                                                                                               Ah ne hoştur Kıbrısım
                                                                                               Kıbrısı ben bırakamam
                                                                                               Gurbette yaşayamam
                                                                                               İskele sahiline
                                                                                               Leymosun içkisine
                                                                                               Kızların sevgisine
                                                                                               Vurgunum Kıbrısım

                                                                                               Şarkıyı dinlemek için yandaki linke tıklayın.LİNK
                                                                                   Şarkı Sözleri

                                                                                   Köprüden geçemedim
                                                                                   Az doldur içemedim
                                                                                   Sen benden vazgeçtiysen
                                                                                   Ben senden geçemedim
                                                                                   Ay doğar mavi mavi
                                                                                   Rüyamda gördüm seni yar
                                                                                   Dağlarda meşelerde
                                                                                   Gülyanağim şişelerde
                                                                                   Yarimi eller aldı
                                                                                   Ben kaldım köşelerde
                                                                                   Ben kaldım köşelerde

                                                                                   Şarkıyı dinlemek için yandaki linke tıklayın.​LİNK​​​

Yasemini ezerim
Dülbendinan süzerim
Merag edme güzelim
Lefgoşada gezerim
 
Kemanemin teningden
Kimse bilmez halimden
Havada bulut olsang
Gurtulamang elimden
 
Bahcalarda inginar
İnginarın dengi var
Benim simdi sevdigmin
Yanaginda beni var
 
Dengizde gara balıg
Oggalıgdır oggalıg
İsderim gonuşalım
Aramız galabalıg
 
Hanay yapdım daş isder
İcine yoldaş isder
Sening gibi güzele
Benim gibi eş isder
 
Mapısane uşagı
Yandan baglar guşağı
Şaka maka galdırmaz
Çeker sokar bıçağı
 
Velesbide binersing
Beyaz çorab geyersin
Dovru soyle sevdigim
Hangimizi seversing
 
Gave işdim telveli
Akıldan etting beni
Öyle bir yar sevdim ki
Hem oynag hem işveli
 
Padem godum yemeye
Sabah cıkdım gezmeye
Efgarım gezmeg deyil
Sevdigimi görmeye
 
Hanay isder köşg isder
Penceresi cam isder
Gidi deyyusun gızı
Gıravadlı yar isder
 
Elmayı atan bilir
Şefdaliyi satan bilir
Bekarlığın halinden
Yalnız yatan bilir
 
Potinner gaverengi
Yar bulamadı dengi
Benim bir yarim vardır
Adı Osman Efendi
 
Babudsanin dalları
İsgelenin yolları
Duydum yarim geliyor
Gümüşledim yolları
 
Ay gidiyor batmaya
Selam söyle Fadmaya
Gargolayı onngarsıng
Geliyorum yadmaya
 
Bir sen söyle bir da ben
şekerisan bal da ben
Has bahcanın gülünden
Bir sen tütün bir da ben.
 
Bana deller yüzigar
Herkeş dengini arar
Gurdalama derdimi
Söyleyeceg çog şey var.
 
Ay dovar eleg gibi
Savrılır keleg gibi
Madem mani bilmezsin
Ne ören köpeg gibi.
 
Bağ olur bosdan olur
Güzeller yaman olur
Ben derdimi annadsam
Bir uzun desdan olur.
 
Kemanemin telinden
Kimse bilmez halimden
Havada bulut olsan
Gurtulaman elimden.
 
Kemaneci işlenir
Tabağı gümüşlenir
Çulsuza değer verme
Gün geşdikca güşlenir.
 
Garamfil demedinan
Söyleyin nebedinan
Beni yardan ayıran
Dilensin sepedinan.
 
Testisi omuzunda
Gözüm kövlü gızında
Düğünümüz olacag
Ayın on dokuzunda.
 
Endim dere beglerim
Vay benim emeglerim
Yalınız yata yata
Çürüdü kemiklerim.
 
Deniz dalgasız olmaz
Kapu halkasız olmaz
Ben müfdüye danışdım
Gızlar gocasız olmaz.
 




Kıbrıs Çiftetellisi, gerdan kırma, omuz titretme, göbek ve kalça atma hareketlerine dayanan bağımsız oyunlardır.

Dansı izlemek için yandaki linke tıklayın.LİNK
KIBRIS ÇİFTETELLİSİ image




Bu oyun, adından da analaşılacağı üzere, orakla oynanmaktadır. Türkler adaya ilk yerleştiklerinde kurdukları çiftliklerde ekin biçerken bu oyunu oynarlardı.

Dansı izlemek için yandaki linke tıklayın.LİNK

ORAK OYUNU image
Kıbrıs’ta çok sevilen oyun türlerinden biri olan Sirtolar, Kasap Oyunları türünün bir uzantısı olarak da görülebilir. Rumlar bu oyuna Azizies Sirtos ismini vermişlerdir.
Başlıca erkek Sirto oyunları Şeherli, Karagözlü, Aziziye, kadın Sirtoları ise Feslikan ve Kına sirtosudur.

Dansı izlemek için yandaki linke tıklayın.​LİNK​​​


SİRTOLAR image

Karşılama iki veya daha çok oyuncunun yüz yüze (karşılıklı) durarak oynadıkları bir oyundur. Karşılamalarda iki oyuncu arasında duygusal bir bağ vardır. Bu durum yüz yüze oynayan oyuncuların yüzlerinde sürekli bir gülümseme yaratır. Karşılamanın sonunda manilerle söyleşme yapılarak kişinin zekası ve dil yeteneği ortaya konur.

Dansı izlemek için yandaki linke tıklayın.LİNK

KARŞILAMALAR image
Altınkum Plajları, Kıbrıs’ın kuzeydoğu ucundan Anadolu’ya doğru uzanan, sivri ve uzun bölge olan Karpaz Yarımadası’nda yer alıyor. İki sahilden oluşan Altınkum Sahilleri, mitolojide güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit’in doğduğu yer olarak anılıyor. Pırıl pırıl parlayan altın kumları ve Caretta Caretta ve Chelonia Mydas türü deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan bölge, ünlü olduğu kadar bakirliğini de koruyor.
ALTINKUM PLAJLARI image






Çocuklu aileler için bire bir olan Acapulco Otel Plajı, eşsiz sarı kumu ve büyüleyici denizi ile Kıbrıs'ta ün salmıştır.Kıbrıs'a gelirseniz buraya uğrayıp tatilinizin keyfini çıkarın.

Adres: Çatalköy,Girne,Kuzey Kıbrıs

Daha fazla bilgi için yandaki linke tıklayın.LİNK

ACAPULCO OTEL PLAJI imageACAPULCO OTEL PLAJI image

Alagadi Plajı, Caretta caretta ve yeşil kaplumbağaların yumurtlama alanı olan en önemli plajlardan biri. Girne’nin yaklaşık on beş kilometre doğusunda yer alan Alagadi, Kıbrıslıların olduğu kadar yabancı turistlerin de gözdesi. Sakin bir plaj olan Alagadi’nin bu özelliğini koruması adına, su sporları ve plaj aktiviteleri yapılmadığı gibi sürekli gözlem altında bulundurularak akşam saat 20.00‘de kapatılıyor.
ALAGADİ PLAJI image







Yavuz Çıkarma Plajı, Girne’den Alsancak’a doğru devam ettiğinizde ulaşabileceğiniz, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adaya ilk çıktıkları plaj. Girne’ye beş kilometre mesafede bulunan plaj, Kıbrıs’ın en güzel olduğu kadar, scuba diving, kano veya deniz bisikleti, jet ski, muz ve pedallı botun yer aldığı farklı türlerde su sporu seçeneklerine de sahip. Kulüp, restoran ve barı da bulunan ve girişi ücretli olan plaj Escape Plajı olarak da biliniyor.
YAVUZ ÇIKARMA PLAJI imageYAVUZ ÇIKARMA PLAJI image




Eşsiz manzarası, çekici dekorasyonuyla, yerel ve dünya mutfaklarından leziz yemeklerinin cazibesi ile Eziç Premier, dinamik bir karışım.

Girne sırtlarından, Akdeniz ‘in muhteşem manzarasını kucaklayan Eziç Premier, çeşitli konseptlerle hazırlanmış salonları ile farklı tercihlere ev sahipliği yapıyor.

Adres: Bahar Sk. No: 16GirneKuzey Kıbrıs

Telefon: +90 392 444 88 88

Daha fazla bilgi için yandaki linke tıklayın. Link



EZİÇ PREMİER imageEZİÇ PREMİER image



Keyifli bir lezzet kaçamağı yapmak isteyenlerin uğrak mekanı olan Eziç Peanuts, 2005 yılından bu yana geçen zaman içerisinde müdavimlerini oluşturdu.Girne limanının hemen yanı başında, eski limanın dingin atmosferini payşalan Eziç Peanuts, gün arası veya iş çıkışı bir kaçış arayanların vazgeçilmezi.
Deniz kenarında makul fiyatlarla yeme ayrıcalığı da sunuyor olması, Eziç Peanuts’ı vazgeçilmez kılan bir diğer unsur.

Adres: Karakız Sk, No:26, Girne

Telefon: +90 392 815 06 92

Daha fazla bilgi için yandaki linke tıklayın. Link

EZİÇ PEANUTS imageEZİÇ PEANUTS image
Beşparmak Dağları, adını Girne Sıradağları üzerinde bulunan beş parmak şeklindeki bir tepeden alıyor. Beşparmak adı, sadece Kıbrıs’a has bir ad olmayıp, Orta Asya, Kafkasya ve Anadolu’da da kullanılıyor. Kireç taşından oluşan Beşparmak Dağları, şekil itibariyle beş parmağa benzeyen farklı görüntüsünden dolayı, görenleri hem düşündürüyor hem de  etkiliyor.

“ Bir zamanlar Kıbrıs’ta, güzeller güzeli bir kral kızı varmış. Kral, evlenme çağına gelen kızını, bir yarışma ile evlendirmek ister. Kızının talipleri arasında, her kim ki, Karpaz’da bulunan kutsal suyu bulup, bir testi içerisinde getirirse, kızını onunla evlendireceğini duyurur. Kıza talip olan gençler yola düşer. Günler sonra, kutsal suyu bulup getirmeyi başaran ilk kişi, oldukça yoksul ama iyi niyetli bir delikanlı olur. Kral kızını, onca soylu ve varlıklı talibi arasından fakir gence vermek istemez. ‘’ Kralım istemiş olduğunuz suyu getirdim.’’ Diyen gencin, elinden su testisini alan kral, suyu gencin üzerine dökerek ona beddua eder. Suyun döküldüğü yerde bir bataklık oluşmaya başlar, genç adam yavaşça suya gömülmeye başlar. Kurtulmak için çırpınır, elini yukarıya kaldırır. Ancak gücü yetmez, nihayetinde eli taşlaşır. Haksızlığa uğrayan iyi kalpli gencin eli Beşparmak dağlarıdır.
BEŞPARMAK DAĞLARI EFSANESİ imageBEŞPARMAK DAĞLARI EFSANESİ image






Söylenilenlere göre Rüzgara boyun eğmeyen anlamına gelen Buffevento Kalesinin cüzzama yakalanan bir kraliçesi varmış. Kadın kalenin içerisinde kendisi gibi cüzzama yakalanan köpeğiyle yalnız yaşıyormuş. Kraliçe bir gün köpeğinde iyileşme olduğunu farketmiş ve nedenini bulmak için peşine takılmış. Köpeğin, kalenin yakınlarındaki bir pınarın suyunda içtiğini ve yıkandığını görünce şaşkına dönmüş. O da aynı köpeği gibi pınarda zaman geçirmeye başlamış, bir süre sonra da iyileşmiş. Bunun üzerine suyun yanına adı St. John Chrysostomos olan bir klise yapılmış ve uzun yıllar boyunca çobanlık yapan papazlar tarafından kullanılmış.


BUFAVENTO KALESİ EFSANESİ imageBUFAVENTO KALESİ EFSANESİ image
Derler ki Değirmenlik köyünün suyu Anadolu’ dan gelir. Yazın kar gibi soğuk kışın ılık ılıktır. Bir zamanlar Anadolu’ da bir değirmenci kimine göre gezmeye, Yeniceköylü Veli Dayı’ ya göre ise değirmen taşı satmaya gelmiş. Yolu Değirmenlik’ e ve o zamanın en meşhur değirmencisine düşmüş. Bakmış bir tahta tekne. Bir daha bakmış, dönüp dikkatlice bir daha. Değirmenci meraklanmış ve; -Hayrola demiş, neye tekneye bakıp duruyorsun? -Benimdir bu tekne demiş öteki, ondan bakıyorum. Beriki daha da meraklanmış, üstelik hayret etmiş. -Yani senin mi demiş? Nerden nere senin oluyor? On beş senedir o tekne orada duruyor. -Ya senin mi? demiş öteki. Nerede kimde yaptırdın? Üstelik 15 senedir dedin, ben da onu kaybedeli tam 15 sene oluyor. Yerli değirmenci artık kızmış; -Be adam demiş, misafirsin diye yakınlık gösterdik, malımıza da sahip çıkacaksın? -Yok demiş adam, hemen kızma. Bu tekne benimdir, inanmazsan ters çevir de bak. Tam ortada bir tapa var. Dikkat ettiysen teknenin altı oyuktur ve içinde de bu kadar altın vardır.  Öteki tekneyi çevirince tapayı hayretle görmüş. Söküp altınları çıkarmışlar gerçekten o kadar. Yabancı altınları almış, öteki de baka kalmış. Tekneyi de alıp gidecek diye içini bir korku sarmış. Ama yabancı birkaç altın verdikten sonra; -Tekne de yadigar kalsın. Bizim yamak su arkının yanına bırakmıştı, nasıl oldu da bunda bulundu? Demek su yol yapmış buraya geliyor. Bak sen şu işe, kimsenin kısmetini kimse yiyemez, demiş ve çıkıp gitmiş.


DEĞİRMENLİK KÖYÜ'NÜN EFSANESİ image



Othello Sarayı’nın sağ kapısının yanındaki iki aslanla ilgili anlatılan efsaneler vardır. Bunlardan biri; Aslanın kendi yavrusunu yemeğe kalktığı ve bunun üzerine de taşa çevrildiğidir. Bir diğer efsaneye göreyse aslan her yıl bilinmeyen bir gün ve saatte ağzını açmakta ve bu anı yakalayıp elini içeriye sokabilen olursa hazine bulmaktadır.


OTHELLO KALESİ'NİN BEKÇİSİ EFSANESİ image
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her geçen gün çoğalan eşek nüfusu dikkat çekiyor. 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlamasıyla birlikte güneye göç etmeye başlayan Karpazlı Rumlar, hayvanlarını da geride bırakmıştı.Bu dönemde özgürleşen eşekler, son dönemde tarımda makinelerin kullanılmaya başlamasıyla birlikte gözden düştü. Karpaz Yarımadası ise eşekler için bir cennet haline geldi.Bölgenin bir bölümünün askeri bölge ilan edilmesiyle burada özgürce yaşayan eşeklerin sayısı gün geçtikçe arttı. 2003 yılında sayıları yaklaşık 900’a ulaşan eşekler bugün 2000’in üzerinde nüfusa sahip ve yaklaşık 130 kilometrekarelik bir alanda yaşıyorlar.Eşekler özellikle adanın en doğusunda yer alan Zafer Burnu’nun güneyindeki Apostolos Andreas Manastırı çevresinde yoğunlaşıyor.Adanın en turistik noktalarından biri olan Manastır’a gelen turistler, yanlarında eşekler için yiyecek getirmeyi alışkanlık haline getirdi.Kuzey Kıbrıslı resmi makamlar yıllar önce eşekleri 2000 hektarlık bir alanda kapalı tutmayı denemiş, ancak başarılı olamamıştı.Zira hayvanlar her defasında bu alandan dışarı çıkmanın bir yolunu buldu...
KIBRIS EŞEĞİ imageKIBRIS EŞEĞİ image



Caretta caretta deniz kaplumbağaları, denizlerde yaşarlar. Yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmazlar. Sırt tarafları kırmızımsı kahverengi ve alt tarafı ise beyazımsı açık sarıdır. Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimi almıştır ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunur.
CARETTA CARETTA DENİZ KABLUMBAĞALARI image




Medoş Lalesi Kıbrıs'a ait endemik bir lale türüdür.Özellikle Avtepe ve Tepebaşı köylerinde yetişmekte ve adına her yıl festivaller düzenlenmektedir.
MEDOŞ LALESİ image








Dünyada bilinen 25,000 civarında orkidenin 52’si Kıbrıs’ta, 32’si ise Kuzey Kıbrıs’ta bulunmakta ve turistler için de bir çekim kaynağı olmaktadırlar. Her yıl özel ilgi turizmi bağlamında, orkide gözlem turlarına katılmak için yüzlerce turist ülkemizi ziyaret etmektedir.
Orkideler, Orchidaceae Familyası’ndan olup, her iki yarıkürenin değişik bölgelerinde yetişen fakat en çok tropiklerde bulunan, çok yıllık otsu bitkilerdir. Bazıları toprakta, bazıları ağaçların üstünde yaşar. Besinlerini, fotosentezden çok, çürümüş bitkilerden sağlarlar. Yaklaşık 450 cins ve 25.000 kadar türü vardır.Arı orkidesi ve yabani orkide Kıbrıs' ta en çok bilinen türlerden iki tanesidir

KIBRIS ORKİDESİ imageKIBRIS ORKİDESİ image





Dağ lalesi ,bahar bitkileri içinde en ilgi çekenidir. Güzel ve hafif kokusu vardır. Nemli ve yüksek yerlerde yetişen Dağ Lalesi Aralık ayında beyaz laleler olarak açar ve sırasıyla kırmızı, pembe, Leylak renkli ve mavimsi mor renkli olarak Nisan ayına kadar açmaya devam eder.
DAĞ LALESİ image





Kum zambağı , Soğanlı çok yıllıklı bir bitkidir. Mavimsi yeşil yaprakları vardır. Geniş bir gövde ucundan çıkan 3 ila 12 arasında beyaz çiçekleri vardır. Ağustos-Eylü arasında sıcak kumlarda çiçek açar. Deniz kenarında kumlu arazide yetişir. Tıpta kustrucu olarak kullanılır.
KUM ZAMBAĞI image
Kıbrıs Adası'nda yetişen endemik ve sonbaharda açan 10 cm yüksekliğinde bronz pembesi bir gövde üzerinde hoş kokulu bir çiçektir. Taç yaprakları beyaz ya da uçuk pembe kulak şeklinde dikkat çekici lekeli M şeklinde geriye keskin bir şekilde dönüktür. Çiçeklendikten sonra sap aşağıya eğrilerek kısa sıkı tohum kutuları taşıyan çıkıntılar oluşur ki bu da karıncaların tohumları taşımasını kolaylaştırır. Tohumu kaplayan örtü koyu kahve, tırtıklı, ve yeni çıktığında çok sert ve yapışkandır. Yapraklar kürek şeklinde, etli gri yeşil, ebrulu, yaprak altı koyu pembe veya koyu kırmızıdır. Yumru kök yaklaşık 7 cm ya da daha az çapta kaba grimsi kabuktan oluşur. Kökleri çiçeğin aşağısındaki bir taraftan çıkar.
Sıklamen image





Kıbrıs’ta zeytin ağacı, narenciye ağaçları gibi adanın karakteristik ağaçlarındandır. Yabani olarak, dağ yamaçlarında bulunur. Yetiştirilen ağaçlar 10 metre yüksekliği bulur, gümüşümsü gri- yeşil yaprakları olan her zaman yeşil bir ağaçtır. Meyvesi yeşil veya siyah elips şeklinde, sert bir çekirdeği vardır. Mayıs-Haziran aylarında çiçek açar.
ZEYTİN AĞACI image
 Harnup Ağacı, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerlerde doğal olarak yetişen ve meyveleri yenen,  ağaç formunda  bir bitki türüdür. Ayrıca Kıbrıs'ta harnuptan pekmez yapılır

Harnupun Faydaları ;

  • Kolestrol içermez.
  • Kafein yoktur.
  • A, B ve E vitaminleriyle P (fosfor) içerir.
  • Yüksek oranda çinko içerir.
  • Astım hastalığına, nefes darlığına iyi geldiği söylenmektedir.

HARNUP AĞACI image



Portakal ağacı yaprak dökmeyen, 50-60 yıl verimi olan bir ağaçtır. İyi bakımlı olan bazı portakal ağaçları 100 yıl veya 100 yıldan daha da fazla yaşayabilir.  Çiçekli bir ağaçtır ve olgunluktaki yüksekliği 5 ila 15 m arasında değişebilir. Portakal ağacı, en çok Lefke ve Güzelyurt bölgelerinde yetişir. Ayrıca Kıbrıslılar portakal hakkında bir çok şarkı yazmışlardır ve Kıbrıs'ın altını olarak da bilinir.
PORTAKAL AĞACI image









Limon ağacı , oldukça üretken ve uzun ömrü olan bir ağaç türüdür. Diğer turunçgillerde olduğu gibi limon ağacı da sıcak iklime sahip bir yerde yetiştirilmelidir. Limon ağacının yetiştirildiği bölgede hava sıcaklığının sıfır derecenin altına düşmemesi önemli bir konudur ve Kıbrıs bu konuda şanslıdır çünkü hava sıcaklığı nadiren sıfır derecenin altına düşer.Limon ağaçları, Kıbrıs'ta en çok Güzelyurt ve Lefke bölgelerinde görülür. Kıbrıs'ta limon insanlar için çok önemlidir ve limonu birçok yerde kullanırlar.
LİMON AĞACI imageLİMON AĞACI image





Avustralya kökenli okaliptus ağaçları Kıbrıs'a İngilz koloni döneminde bataklıkları kurutmak ve sıtma hastalığını önlemek için getirilmiştir.
OKALİPTUS AĞACI image
Hurma ağacı; sıcak, tropikal, ılıman ve çöl iklimlerinde yetişir. Palmiyegiller familyasından bir palmiye türü. Palmiye ağacına benzer. Sekiz bin yıllık bir tarihi olduğu tahmin ediliyor. Su ve güneşi çok sever, biri eksik olursa meyve vermez. Kökü su, tepesi de güneş gördüğü sürece meyve verir.  Gövdesi pürüzlüdür. Nazik, duygusal ve hassas bir yapısı vardır, özen ister.

Hurma ağacının kökleri kazık ve saçak şeklindedir. Dik bir yapısı vardır ve 10 metreye kadar uzayabilir. Bazı hurma türlerinin nadiren 30 metrenin üzerine çıktığı görülmüştür.
Kıbrıs'ta en çok hurma Lefke bölgesinde bulunur
HURMA AĞACI image
Ağaç Yapısı ve Kök
Ceviz ağaçları hızlı büyüyerek 25- 40 m’ye kadar boylanır ve bir ağaç 300- 500 m2 ’lik bir alanı kaplayabilir. Ceviz ağaçları genelde “yayvan” taç şekline sahiptir. “yarı dik ve dik” yapıda da taç şekli görülür. Cevizler kazık köklü olup kılcal kök bolca bulunabilir. Kökler 3-5 m derinliğe kadar uzayabilir.

Gövde ve Dallar
Gövdede dallanma genelde toprak yüzeyinden 1-2 m yükseklikten başlar. Gövde çevresi 5- 6 m’ye kadar gelişebilir. Gençlik yıllarında düzgün yüzeyli ve gümüşi renkte olan gövdede çok ileri yaşlarda renk koyulaşır (gri-siyah) ve kabukta uzunluğuna çatlaklar oluşur. Sürgünler, tüysüz, parlak zeytin yeşili veya esmer renktedir.

Yapraklar ve Gözler
Yaprak;uzunca bir sap üzerinde karşılıklı dizilmiş ve sayıları 5-13 arasında değişen yaprakçıktan meydana gelir. Yaprakçıklar geniş elips şeklinde ve tam kenarlıdır. Uçları sivricedir ve boyları 6-12 cm arasında değişir. Rengi parlak yeşil olup gövde üzerlerinde helezonik şeklinde dizilmişlerdir. Gözler dal uçlarında ve yaprak koltuklarında (1-3 adet) Ceviz Yetiştiriciliği 3 olup, koyu esmer renklidirler. Yaprak koltuklarında bulunan gözlerden iri olanı sürer ve odun dalını meydana getirir. Verimli olmayan çeşitlerin sadece uç tomurcuklarından meydana gelen sürgünlerin ucunda dişi çiçek vardır. Oysa verimli çeşitlerin hemen hemen bütün tomurcuklarında dişi çiçek meydana gelir.

Kıbrıs'ta en çok ceviz ağaçlarının olduğu yer Lefke bölgesidir ve insanlar ceviz ağaçlarından topladıkları cevizlerden ceviz macunu yapıp misafirlerine ikram ederler.

CEVİZ AĞACI imageCEVİZ AĞACI image

SİTEMİZE DESTEK OLMAK İÇİN ABONE OLABİLİRSİNİZ